Rosa Luxemburg, I. Dünya Savaşı sırasında, Avrupa'nın sosyalizmle barbarlık arasında bir seçim yapmak durumunda olduğu ünlü yorumunu yapmıştı. Bugün dünya, tarihte benzeri olmayan bir durumla karşı karşıya gelmiş durumda. Barbarlık kendini değişik kisvelerde gösteriyor. Washington´dan temiz savaşı yönetenler Ortadoğu'nun savaş meydanlarında yüz binlerce insanın ölümünü elektronik cihazlardan, bilgisayarlardan sterilize edilmiş imajlar olarak algılanıyorlar. Hristiyan Sırplar etnik temizlik adına kitle halinde Müslüman kadınlara tecavüz ediyorlar, neo-nazi Alman gençliği konuk-emekçi Türk işçileri evleriyle birlikte yakıyor, sağcı Fransızlar Fransız kültürünün saflığını korumak üzere, oturma izni olmayan Üçüncü Dünyalı işçileri topluca ülkeden atmayı savunuyorlar. Amerikalı köktenciler siyahlara ve Üçüncü Dünya´dan gelen göçmenlere moral ve kültürel savaş ilan ediyorlar, öte yandan liberaller ve kadın hareketi de, beyaz-Hristiyan efsanevi Amerika'yı aramayı sürdürüyor...