Önceden tanımlanmış ve sınırları çizilmiş bildik bir dünyanın içine birtakım kişileri ve olayları yerleştirerek kurulan bir dünya değil bu kitaptaki. Karanlık Thomas, gerçek dünyanın ters çevrilmişi, inkârı olan bir başka dünyanın içinde, kendi deneyimini ve kendi evrenini yaratan, saf hayal gücünün eseri bir roman... Derin sularda yüzmeyi, uzağa, öte´ye gitmeyi, Blanchot´nun düşüncesinin dehlizlerinde dolaşmayı ve kaybolarak başka bir ben bulmayı göze alan okurlar için...
YAZAR HAKKINDA
1907´de Fransa´da, Saône-et-Loire´da doğdu. Roman, anlatı ve deneme yazarı. Ancak bu türler arasındaki ayrımları ve sınırları ortadan kaldıran bir tarzda yazdı. Georges Bataille´ın kurduğu Critique dergisinde Marcel Arland, Raymond Aron, Fernand Braudel, René Char, Michel Deguy, Michel Foucault gibi yazarlarla çalıştı. Daha çok edebiyat ile dil arasındaki ilişkiyi ele alan denemeleriyle tanınmıştır. Melville, Kafka, Bataille, Sade, Artaud, Proust, Musil ve Nietzsche gibi yazarlar ve Mallarmé, Char, Lautréamont, Rilke ve Hölderlin gibi şairler üzerine incelemeleri vardır. Blanchot´ya göre dil, dış dünyayı, gerçekliği yansıtmanın bir aracı değildir; aksine dil, edebiyatın nesnesi olarak, gerçekliği yıkar. Edebiyatın konusu da gerçekliğin yokluğudur. Dolayısıyla yazma eylemi, kelimelerin içlerinde barındırdıkları ölüm vasıtasıyla yokluk ve hiçliğe varır. Eleştiri ancak eserin özünde var olan sessizliği dile getirebilir. Hayatını bütünüyle edebiyata ve kendine özgü o suskunluğa adamış olan Maurice Blanchot, Bataille, Barthes ve Derrida gibi dilin özünü, yapısını ve sınırlarını tartışarak, yazma eylemini ve edebiyatın sorduğu soruyu sorgular.