Daniel Koplowitz, 1975te esrar kaçakçılığı suçundan Suriye sınırında tutuklandı. Antakya, Sağmalcılar, Burhaniye ve Buca gibi Türkiyenin çeşitli cezaevlerinde 12 yıl hapis yattı, yaşadıklarını Karafatmanın Sarayında kaleme aldı.
Karafatmanın Sarayı, Geceyarısı Ekpresinin aksine, Türkiye ve Türkler hakkında önyargılara, basmakalıp fikirlere ve genellemelere dayanmıyor. Koplowitz, 1970li ve 80li yılların hapishane ortamını, tarafsız bir gözle, yargılamadan sunuyor: Cezaevlerindeki isyanlar, kabadayılar, devrimciler, turist ve sübyan koğuşları, Yılmaz Güney, Filistinliler, Bülent Ersoy, 12 Eylül, askerler, karafatmalar...
Geceyarısı Ekspresinin ünlü kahramanının tersine, Koplowitz çektiği sıkıntıların içine gömülmüyor. Kendine acıyacağı yerde hapishane hayatının karmaşıklığını anlamaya ve yansıtmaya çalışıyor.
-Times Literary Supplement-
(Tanıtım Bülteni´nden)