Bu fotoğraflarda da sessizliğin müziğini duyuyoruz. Sessizlik, imgenin sesi, dahası imgenin ta kendisi oluyor. Düz, saydam ve beyaz yüzeyleriyle (gene Barthes gibi söyleyeyim), bir punctum olan sessizlik! Hilmi Yavuz
Kapadokyanın kayalarına bakarken, ansızın, sesini duyduğumuz imgenin, bir yontunun imgesi olup olmadığı düşünmeye koyuluyorsunuz. Kayalar, tılsımlı bir sözle bir yontuya dönüşüyor sanki! Ve Kamil Fıratın Kapadokyalarında fotoğraf taş kesiliyor! Taş Kesilmek! Kamil Fıratın Kapadokya fotoğraflarında imgelerin sesi, sessizlik aslında! Belki de gerçekten, taş kadar sessizdirler. Barthes, fotoğraf sessiz olmalıdır der Camera Lucidada...