Bu kitap Amerikan imparatorluğunun geleceği meselesini önemli bir soru sorarak ortaya atıyor: Amerika Birleşik Devletleri`nin gücü her şeyden önce ekonomik midir, yoksa askeri temelli bir iktidar mıdır? Alain Joxe bu soruyu cevaplamak için öncellikle Makyavelli, Hobbes ve Clausewitz`in Devlet, Cumhuriyet ve İmparatorluk kuramlarına başvuruyor. Ekonomi de dahil olmak üzere iktidarını sağlamak için devlet, silahlı güç tekelini meşrulaştırır ve Ortaçağ`ın sonunda ortaya çıkan doğal durumu, herkesin herkese karşı savaşını savuştururdu. Ama bugün, özellikle üç büyük dine mensup aşırı sağcı din adamlarının siyasallaştırdığı köktendincilik adı altında yeniden sanki o günlere dönüyoruz. Yazar 1991`deki Körfez Savaşı`nın ardından Amerikan stratejik doktrinini inceleyerek, dünyanın her tarafında patlak veren küçük savaşların derindeki sebeplerine ışık tutuyor: Amerika Birleşik Devletleri gücüne rağmen ne düzeni ve barışı getirmek için dünyayı ele geçirmeye, ne de bütün dünya halklarının genel olarak güvenliğinin sorumluluğunu üstlenmeyi düşünüyor. Sadece, uluslararası hukukun dışında, bölgesel koalisyonlarla düzensizliği yönetmenin peşinde. Umutsuzluk semptomlarını bastırmayı ya da terorizm suçlarını cezalandırmaya çalışıyor; ama dünyanın her yerinde zarar görmüş barış süreçlerini yaratan sebeplerle hiç ilgilenmiyor. Alain Joxe tüm bunların ışığında, bu imparatorluk kaosuna karşı Avrupa`daki cumhuriyetlerin küresel düzeyde örgütlenmelerinin önemine işaret ediyor.