Bu toplum bir kader mi? Dünyanın bugünkü durumu, mümkün olan yegâne durum mu? Yoksa önceki kuşaklarca yapılmış tercihlerin mi bir sonucu? Bugün ya da gelecekte yeni bir toplum mümkün mü? Toplumsal Ekoloji hareketinin en önemli isimlerinden Murray Bookchin insanlık tarihini yeniden okumaya girişiyor ve buradan hareketle yeni bir toplum tasarısı öneriyor. Bookchin`e göre, insanın insana tahakküm etmesi anlayışı, doğayı tahakküm altına alma anlayışından önce oluşmuş ve kabile hiyerarşileri, erkek-egemen avcı ve savaşçı toplulukları gibi yapılarla pekişmiştir. Bu tahakküm biçimleri zamanla doğaya da yansıtılmış ve sonuçta bugün karşımızda duran manzarayla, tükenmek üzere olan bir doğa, yırtılmış bir ozon tabakası ve gitgide yayılan sınai ve nükleer atıklarla baş başa kalınmıştır.
Bookchin, insanlık tarihinde egemen olan her siyasal yapının özgürlükçü bir alternatifinin bulunduğunu savunmaktadır: Bugünün toplumunun da alternatifi vardır. Katılımcı bir siyaset, yerinden yönetim, yaşanabilir küçük topluluklar oluşturulması, doğaya zarar vermeyecek hatta doğal bozuklukları onarabilecek teknolojiler kullanılması, insan ve doğa arasında uyumlu bir denge ve alışverişin kurulması gibi yaklaşımlar sayesinde, dünya, bugünkü gidişatının varacağı kaçınılmaz kıyametten kurtulabilir. Tarih boyunca nice acılara yol açan tahakküm ortadan kaldırılabilir.