Son derece intizamli, hassa dengeler üzerini kurulu bir kainatta yaşıyor olmamız, herşeyin muazzam bir planın parçası olduğunu gösteriyor.Kendi işleyişi içinde hiçbir amaçsızlığa yer bırakmayan kainat, bütünlüğünde, varoluş itibariyle büyük bir anlam-sızlığa mahküm edilemeyecekse eğer, yaratılmış olan ne varsa kaderin dışına çıkamaya-caktır.Kainatta her an yeniden yaratılan esyaya, düzenlenen hadiselere, sergilenen gü-zelliklere, ihmal edilmeyen ölçüye kayıtsız kalan, kainattaki birliği ve bu birliğin sahibi olan Yaratıcı´yı bilmeyen insanın, gördükleri ve yaşadıkların karşısında zihninde uyanan ´neden´ ve ´niçin´ soruları, daha başından ´kaderi dışında bıraktığı´ için, boş bir çaba ol-maktan öteye gitmeyecektir.