Karl, Jenny için, babası aracılığıyla kendisine gönderdiği elli yedi sone ve balad yazdı. Jenny'ye yağdırdığı, gönül sıcaklığıyla dolu bu şiirler, Marx'ın yayımlanmış, tam anlamıyla yazınsal nitelikli biricik yapıtlarıdır.
Bir şey daha diyeyim, çocuk sana:
Bir ayrılık şiiri, şarkılarımın sonu;
Son gümüş dalgalar çarpıp kabaran,
Müziğini Jenny'min soluklarına borçlu.
Uçurumdan aşar gibi çevik ve devleşerek
Koşar yaşamın tez ayaklı saatleri, koşar,
Çağlayanlar içinden, ormanlıklardan,
Son yetkinlik doruğuna sende varana kadar.
Cesaretle bürünmüş ateşten giysilere,
Gururla kalkmış yürek, değişmiş ışıkla,
Egemendir o şimdi, kurtulmuş bağlarından,
Alanlarda yürürüm sapsağlam adımlarla,
Parlak bakışlarında parçalarım acıyı,
Düşle şimşekçe uçarken
Yaşamak ağacına.
Meteliksiz bir devrimciyi koca olarak seçen Jenny'nin yoksulluk ve sürgün yılları boyunca çok hareketli bir aşk yaşamı oldu. Marx'a devrimci yaşamında ve yapıtını oluştururken en önemli desteği verdi.
Jenny ile Karl Marx otuz sekiz yıl evli kaldılar. Bu uzun süre, tam olarak bir gül bahçesi değildi. Ne var ki bu bir aşktı; cehennem acısını birlikte yaşadıkları büyük bir aşktı...
Orhan Tüleylioğlu, Milliyet Sanat, 15 Ocak 1999