Kore Savaşları´ndan günümüze dünya, Japon Muzicesini yeniden konuşur oldu. Batı´da, Narin Çiçek Japonya´nın 5-10 yılda toparlanıp kendileriyle yarışır duruma gelmesi; İslam Dünyası´nda ise, geleneksel kültürünü değiştirmeden sadece teknoloji alarak kalkınma başarısı bir mucize olarak görüldü. Hatta Türkiye´ye örnek gösterildi. Batı´dan teknoloji alın, kültürünüzü koruyun dendi. Bu tanı ve öğüt geçerli değildi ama kulağa hoş gelmişti. Binlerce bilgin, sanatçı, araştırmacı Japonya´ya koştu: Mucizeyi görmek, sırrını çözmek için. Mucize, Japonların işkolik oluşunda, çalşmayı çok sevmelerinde, 159-16 saat çalışmalarında, geyşa´ların büyüsünde, harakiri´nin dehşetinde, yüksek intihar oranlarında, kamikaze ruhunda veya emeği sömüren taykun ilişkilerinde arandı. Bulunamayınca da mucize söylencesi giderek güçlendi. Batı´nın iki yüz yılda yaptığını Japonya yüz yıla nasıl sığdırmıştı acaba? Mucize zaten açıklanamayan şeylere yüklenen gizemli bir nitelik değil midir? Gerçekte bir Japon müzicesi yok, Japonların olağanüstü başarılarını açıklamaya elverişli gibi görünen ulusal nitelikleri vardır. Bu kitapta işte onları bulacaksınız.