Açılan çiçek
yemişe dönüşmeli
ve bırakmalıdır yerini / yeni çiçeğe
Şair, öykücü, eleştirmen ve inceleme yazarı Güven Turan, Gizli Alanlar'ının izini sürüyor. Şiir kendi bedeninde, sevilenin, arzulananın bedeninde, parmakları gibi şairin, dizelerle dolaşıyor ve seslerini dinlediği çiçekleri okşuyor. O okşadıkça yeni çiçekler açıyor. Şair kendi gölgesinin derinliklerine iniyor o çiçeklere tutuna tutuna. O çiçeklerin kulağına fısıldadıklarını duracağı yeri bilmeyen bir aşkla dile getiriyor.
Tadımlık
Ne atkuyrukları
Ne eğreltiler
Yusufçuklar yok
İnip çıkan sularla ölçülen
Saatler
Nerede buluşuyor
Deniz
Köprülerin ayaklarıyla
Katılaşan Lav
bir sevgi
kucaklaması mıdır
Korumak
değişimsizdir
Açılan çiçek
yemişe dönüşmeli
ve bırakmalıdır yerini
yeni çiçeğe
Çölün ıssızlık olduğunu
sessizlik olduğunu
sanmak
Bir kentlinin
dağınık haritalarda
dengesini yitirmesi
Aşk
duracağı yeri bilmez
Yolun yolcusuzluğu
Kimsenin yokluğunda
yokluğu tanımlayan biri
Korkmuyorum
benimle yürüyorsun
adını daha önce söyledim
şimdi fısıltıyla yineliyorum
Yalnızlık sıcacık bir avuçtur
parmaklarımızı
umutla bıraktığımız
Gece ayaklarımın dibine
yığılıyor
Uykunun aralıksızlığı
Us yorgunluğunu
düşlerle biliyor
sözcüğe dönüşen
aşk
gizlenmeyi sürdürüyor
Gündoğumu beklemez
gecikmez de
ılıyor
kesik görünmüyor
Acı neden sonra
başlayacak
Kanın akması
dindirebilir
Yaranın kapanması
başlatabilir
Gecede denizin
sesi
Dinginliği dinlemek
Uykuda soluklar
Uyanınca
alaca karanlıkta
sevgilinin
kıpırtısız yüzü
Ten
aşkın kıyısıdır