Osmanlı denize küskün müydü? Yoksa, üç bir yanı denizle çevrili olan ve nice denizlerde hüküm sürmüş bu devlet, denizleri ve okyanusları yalnızca zafer peşinde koşan kadırgaların savaş oyunları oynamasına, zaferler kazanıp ülkeler fethetmesine olanak sağlayan bir su yolu olarak mı görüyordu?
Çarşı hamamlarının cehennemi halvet sıcaklığını, dört bir tarafını çeviren denizin o serinleticiliğine tercih eden bir toplumun, natır ve tellaklardan kurtulup, gün ışığı görmeyen o beyaz tenini tuzla suya değdirmesi için çok, ama çok seneler geçmesi gerekiyordu. Osmanlı´nın çarşı hamamlarından deniz hamamlarına geçişi, öyle sanıldığı gibi pek kolay olmadı.
Bu çalışma, bu kolay olmayan geçişin gayri resmi tarihidir.
(Arka Kapak)