İlişkiler yaşadıkça anlıyor insan; yaşadığı ilişkinin olmayacağını. Aşk dediğine inanıyor ilk önce, sonra bunun üzerine yalanlar atmaya başlıyor kendine. Karşısındaki de kendine atıyor aynı yalanları ve bir araya geliyorlar. Aslında aşklarından değil, yalanlarından bir araya gelip, söylediklerinin gerçek olmasını diliyorlar.
Bir şeylerin yaşanmış olması için ille de onların yaşandığını başkalarının görüp duyması, bilmesi gerekir mi? Aşkla... ama bir yandan ölümle... ama böylece de hayatla dolup taşan, hatta patlayan bu on öykü ve iki deneme, hayatın karanlık yüzünü ortaya çıkartıyor. Arka planda Nick Cave şarkılarının çaldığı, hem yürekli, hem de yürekten yazılmış öyküler insanın içindeki gölgeleri görünür kılıyor. Yalnızlıklarıyla baş etmeye çalışmaktan bıkmış, bir şekilde birliktelikleriyle baş etmeyi deneyen, bunu bazen beceren, bazen denemekten vazgeçen insanların hikayeleri var burada. Kabus gibi hikayeler...