Günümüzdeki İslam kendi geleneklerinin ve tarihinin zenginliğinden mahrum kalmasına yol açan entegrizm hastalığından mustariptir. Abdelwahab Meddeb, tutkulu bir dille kaleme aldığı bilgilendirici eserinde bu hastalığın şeceresini çıkarıyor ve İslam´ın bağrındaki çoğulcu geleneği vurguluyor. Batılı İslam araştırmacılarının ve İslamcı fundemantalistlerin ortak yanılgılarını sergilerken, Batı´yla İslam´ın yakınlaşabilmesi için yeni yollar öneriyor.
11 Eylül saldırısına yanıt olarak yazılan bu eserde, İslam´ı cihatla bir tutan anlayışın köklerine iniliyor ve yedinci yüzyıl Medine´sinden başlayan İslam tarihi on sekizinci yüzyıl Arabistan´ında Vahhabilik´in kuruluşuna kadar takip ediliyor. İslam uygarlığının altın çağına damgasını vuran yaratıcılık ve çoğulculuktan uzaklaşılmasıyla gerileme ve yoksulluk evresine geçildiğinin altını çizen Meddeb, Batı´nın dışlayıcı ve sömürgeleştirici politikalarının bu süreçteki rolüne de değiniyor. Dünyada daha fazla savaşa ve sefalete neden olan yeni Batı-İslam zıtlaşmasına cesur ve sorgulayıcı bir yaklaşım getiren bu kitabın ülkemizde yaşanan süreçler açısından son derece önemli olduğunu düşünüyoruz.