Kur´an´ın kendisinin Allah merkezli olduğu açıkça gö¬rülmektedir. Fakat bu derin Allah bilinci yer yüzünde ahlaka dayalı sosyopolitik bir düzen kurmakla da çok ya kından ve dinamik bir şekilde ilgilidir. Çünkü Kuran´a gö re Allah´ı unutanlar netice olarak kendilerini de unuturlar (59 Haşr, 19) ve böylece her biri kendine ait olan ve bütünlük arz eden şahsiyetleri parçalanır. Muhammed´i, tefekkür etmek için düzenli inzivaya çekildiği Hira mağarasın¬dan bir daha oraya geri dönmemek üzere, toplum içine çı karan işte bu şuurlu Allah inancıdır. Bu mağaradaki yaşan¬tısından doğan, sadece şirk inancını yok etmek değil aynı zamanda sosyo-ekonomik adaleti gerçekleştirmek kararı ve azimli bir gayret idi. Yer yüzünde iyilik ve adaletin temini için bir toplum kurmayı hedef edinmişti. Yani, benim Allah inancının hakim olduğu Ahlaka Dayalı Sosyo-Politik Bir Düzen´´ diye adlandırdığım toplum.