Acaba belli bir dil kullandığında ve tabii buna bağlı olarak insanı, belli kültürel imaj ve çevreler yardımıyla muhatap aldığımızda Tanrı -gerçi başka zamanlarda başka dillerle de vahiy inmiştir ama- beşeriyetin diğer ve ekseri kısmını hitap, yani kitap dışı bırakmakta değil midir? Bundan daha da belirgin olmak üzere, kendimize ayrıca şu soruyu da sormalı değil miyiz: Acaba ´Bazı düşünce biçimleri dünya meselelerinin anlaşılmasına müsait değildir.´ önermesi mantıki midir? Mantıki ise bu önerme ile ne kastedilmiş olabilir? Sonra, salt soyut düzlemin, yani zaman ve mekan şartlarından bütünüyle arınmış düzlemin, çağa uygun (yani modern) olanı saptamasına imkan var mıdır? İşte elinizdeki eser bu ve benzeri sorulara cevap vermeye çalışmaktadır.