Bu kitap, mistik bilgi diye de adlandırdığımız tasavvufî bilgiyi sıradan sezgi ile karşılaştırmakta; Descartes´ten Kant´a, H. Bergson´dan B. Russel´e kadar ele alınan genel sezgi´nin bize sadece fenomenlere ait yüzeysel bilgi sağladığını, ama eşya ve olayların gerisinde saklı hakikatlere eriştirmediğini tesbit etmektedir. Unutmamak gerekir ki, tasavvufi bilgi, mutlak bilgiyi bulmuş olmanın değil, onu aramakta olmanın ifadesidir. Dolayısıyla, insan bilgisinin sadece bir tarafını değil, tümünü ifade eden, mutlak bilgiye bir ulaşma yoludur.