İnsan ve sosyal hayat var olduğu sürece bir takım ihlaller de olacaktır. Bu kaçınılmazdır. Suç ve yaptırımının olmadığı bir hayat tarzının bu evren açısından tasavvuru sadece hayali olmaktan ve güzel bir temenni ifade etmekten ileri bir anlam taşımaz. Bir başka ifadeyle yaşadığımız alemde her türlü ihlal suç ve haksızlıkların tamamen önlenebileceği iddiası balığın kavağa çıkar çatışmaları ve ihlaller de olacak, ihlaller oldukça da bir takım hukuk normlarının vaz edilmesi zorunluluk arz edecektir.
İçtima kavramını İslam Ceza hukuku açısından inceleme konusu yapmamızın temelinde, bu kurumun İslam Hukuku esasları çerçevesinde geliştirilen orijinal bir kurum olması, temellerinin vahiy dönemine kadar uzanmış olması, İslam hukukçularının bu konuda ileri sürdükleri farklı görüşlerin ortaya konulabilmesi, bu görüş ve teorilerin, günmüz hukuk doktrininde mevcut teorilerle benzeşen ve ayrışan yönlerinin ortaya konulabilmesi özetle hukuk tarihi içesinde İslam Hukukunun doğru anlaşılmasına bir katkı sağlanabilmesi gibi düşünceler yatmaktadır.