Sürükleyici bir gerilim ve aşk kurgusu içinde, Alevi evren görüşü ve yaşam biçimiyle tanışıyoruz. Suyu kendine örnek alan bir dünya ve yaşam anlayışı bu... Su kadar yumuşak, ama dağları yerinden oynatabilir. Sel olup her şeyi yıkıp sürükleyen su kadar güçlü ve zaptedilmez...
Ayrıca, kuru söyleme gerek bırakmayan, tümüyle anlatı yapısına yedirilmiş bir devlet analiziyle karşılaşıyoruz. Kurmacanın başkişisi olan ve devleti temsil ettiğine inanan polis de devletin bu çehresiyle yüzleşmek zorunda kalıyor. Ama önünde, o ana dek hiç farkında olmadığı bir Yol beliriyor...