Mekan olmaktan türeyerek, varoluşu anlatıyor. İnsan da ünsiyeti; varoluşun temeliyle yakınlığı, uyumu ya da nisyanı; yani unutabilen ilk varlık olarak varoluşu unutmayı... İster yalnızca insan ve kapladığı alan, ister kainat, madde ya da mana nasıl ele alınırsa alınsın, mekanla insan arasında derin bir bağ vardır. Sen kendini küçük bir cisim sanma, sende bir alem gizlidir diyor, Hz. Ali. Görülebilirse alem insandır, insan da alem. Tarih sahnesinde yer alan bütün uygarlıklar, hayatı anlamak ve anlamdırmak için bu derin bağı hep gözetmişler. Bütün mekan organizasyonlarını insanla mekan arasındaki bu bağı yorumlayarak, gerçekleştirmişler. Bugün, her alanda felsefesiz, en temel anlayışları bile gözardı eden bir hayatı yaşıyoruz. Mekana karşı duyarsızlık dayanılmaz boyutlarda. Hiçbir düzenlemede insanla mekan arasındaki bağ gözetilmiyor.