John Locke, Deneme ile ardılı olan İngiliz filozoflarının üzerine çıkabileceği bir temel kurmuştur. Batı felsefesini Aristoteles´den bu yana hiç olmadığı kadar duyarlı ve açık hale getirmiş ve İngiliz felsefesine o günden bu güne pek değişmemiş olan bir deneysel bakış açısı sağlamıştır.Düşünürlerin teknik olarak en yeteneklisi değildi belki, anlatımı açık ve duru olmasına rağmen bazı yerlerde karmaşıktır; fakat kesin bir biçimde, ardından gelen felsefe, doğal bilimler, bilgi kuramı, psikoloji ve dilbilimin izleyeceği sağlam bir yol açmıştır. Felsefeyi Aristoteles´e körü körüne bağlılıktan ve söz oyunlarından kurtaran Locke olmuştur: Avrupa´nın uç noktasında, insanlara Tanrı´nın onlara vermiş olduğu aklı kullanmalarını öğütlemiştir.
Deneme Aydınlanma´ya bir geçittir; onyedinci yüzyıl bilimcilerinin deneylerini niteleyen akılcı ve gerçekçi tavrın felsefi olarak saygınlık kazanmasını sağlamıştır.Locke´un siyasi yazıları nasıl Whig önderlerinden Fransız filozoflarına ve Amerika´nın kurucu atalarına dek birçok kişiyi etkilediyse, Deneme´si de çağdaşlarına, zihinleriyle evrenin işleyişini kavramaya nasıl ve hangi kesinlikle yoğunlaşabileceklerini gösterdi.