Marguerite Duras´ın yazarlık serüveni, bir bakıma onun düşünsel ve siyasal gelişiminin yansımasıdır. İngiliz Sevgili adlı bu romanı Duras´ın yazarlık serüveninin ikinci dönemi olan `Varoluşçu´ döneme ilişkin ürünlerinden biri olarak değerlendirebilir. Yapıt, konusuyla ve kurgusuyla bu dönemin en belirgin yazınsal ve düşünsel özelliklerini barındırmaktadır. Paris yakınlarında, Viorne´da bir cinayet işlenir. Öldürülen kişinin cesedi parçalanır, parçalar oradan geçen trenlerin vagonlarına atılır, böylece bütün Fransa´ya dağılır. Kesilen baş dışında cesedin bütün parçaları bulunup Paris´te bir araya getirilir ve cesedin bir kadına ait olduğu ortaya çıkar. O arada Viorne´da, Claire Lannes ortaya çıkarak cinayeti kendisinin işlediğini söyler ve herkesi şaşırtır. Karşılıklı konuşmalar biçiminde yazılmış olan romanı okuyan okur, bir yandan da onun oluşumuna etkin bir biçimde katkıda bulunur gibidir. Romanın temel izleği, iletişimsizliktir; kişinin, içinde yer aldığı sağır ve duyarsız toplumla ve toplumsal düzenle iyi bağdaşan kişilerle olan sağlıksız ilişkisini, insana ve topluma duyulan inançsızlığı kusursuz bir kurgu içinde, her zamanki ustalığıyla işlemiş Marguerite Duras.
Kapaktaki resim: LAUREN URAM
Marguerite Duras´ın yazarlık serüveni, bir bakıma onun düşünsel ve siyasal gelişiminin yansımasıdır. İngiliz Sevgili adlı bu romanı Duras´ın yazarlık serüveninin ikinci dönemi olan `Varoluşçu´ döneme ilişkin ürünlerinden biri olarak değerlendirebilir. Yapıt, konusuyla ve kurgusuyla bu dönemin en belirgin yazınsal ve düşünsel özelliklerini barındırmaktadır. Paris yakınlarında, Viorne´da bir cinayet işlenir. Öldürülen kişinin cesedi parçalanır, parçalar oradan geçen trenlerin vagonlarına atılır, böylece bütün Fransa´ya dağılır. Kesilen baş dışında cesedin bütün parçaları bulunup Paris´te bir araya getirilir ve cesedin bir kadına ait olduğu ortaya çıkar. O arada Viorne´da, Claire Lannes ortaya çıkarak cinayeti kendisinin işlediğini söyler ve herkesi şaşırtır. Karşılıklı konuşmalar biçiminde yazılmış olan romanı okuyan okur, bir yandan da onun oluşumuna etkin bir biçimde katkıda bulunur gibidir. Romanın temel izleği, iletişimsizliktir; kişinin, içinde yer aldığı sağır ve duyarsız toplumla ve toplumsal düzenle iyi bağdaşan kişilerle olan sağlıksız ilişkisini, insana ve topluma duyulan inançsızlığı kusursuz bir kurgu içinde, her zamanki ustalığıyla işlemiş Marguerite Duras.