Uzun bir süre (yıllar yılı) bu kitabın yeni bir basımı konusunda duraksadım. Ne zaman elime alsam, öylesine ´düzeltmeler´ yapıyordum ki, bir süre sonra, 1950´lerde değil de, 1970´lerde, 1980´lerde yazılmış bir metin çıkıyordu ortaya. Kuşkusuz, bir yazar sonsuza değin yazabilir aynı metni. Ama bir metnin bittiği yerle bir başkasının başladığı yeri de bilmesi gerektir. Ve Ahmatova´nın dediği gibi ´yazılan yazılmıştır´ demesini bilmesi de. Bu kitapta beni duraksatan, yeni basımını sürekli erteleten, onun bir ilk kitap oluşu ve hemen hemen tüm ilk kitaplarda görülen aksaklıklar, acemilikler, fazlalıklar (özellikle fazlalıklar) değildi. Kuşkusuz, tüm bunlar fazlasıyla vardı Kaçkınlar´da. Ama beni durduran bunlar değildi. Yirmi yaşımda bir kitap ´başardım inancıyla bu kitabı yayımlamıştım. Neydi başarmak istediğim? Kendine özgü bir dünyası ve üslubu olan bir kitap. Yirmi yaş için ne büyük bir istek!