Dil toplumsal şuurun bir armonisidir. Dilde esas olan, kelimelerin resminin ötesindeki anlamlarıdır. Çünkü resimler birer kalıptır. Toplum, dili ile bu kalıplara anlamlar yüklemekte, yani onlara ruh vermekte, resmin canlanmasını, yaşayan bir varlık haline gelmesini sağlamaktadır. Bu hal kelimeleri birer kalıp olmaktan çıkarıp onlara kişilik, kimlik, dolayısıyla haysiyet kazandırmaktadır. Hatta bireysel anlamda düşünüldüğünde bireyin kimliğini, kişiliğini yansıtan şey onun dilidir. Bir küpün boş mu dolu mu olduğunu nasıl onun sesi yansıtırsa, insanların nasıl bir insan olduğunu da konuştuğu dil yansıtır.
(Arka Kapak)