İnsan olmak, ilahiliğe giden yolun yarısında olmak demektir. Demek ki bizler iki dünya arasında kalmışız. Bu durumla ilgili olarak neler yapabileceğimiz sorusu, Dr. Wiedemann tarafından cevaplanıyor. İnsanın maddesel yanıyla kişilik ötesi doğasını nasıl bir araya getirebiliriz? Bu muammayı çözmeye en çok yaklaşmış olan düşünce ekolü, yirmi yıllık geçmişe sahip olan kişilik ötesi şuur hareketidir. Tanrısal nitelikler içimizde, kalbimizin derinliklerinde sessizce yatmaktadır. Bizleri ölümsüz kılan işte bu özelliklerdir. Kalbimiz, göklerin saltanatının hüküm sürdüğü yerdir. İnsanın ihtiyaç duyduğu en önemli şey, kendi tanrısallığının farkına varmasıdır. İçselliğimizde yaratıcı güç vardır. Bu içsellik, insana herşeye sabretme yeteneği kazandırmaktadır ve sonunda insan, çabalarının meyvesini toplayacaktır. İnsan yaşamının genişlemesinin ve ruh varlığının gelişiminin sınırı yoktur. İçimizdeki tanrısallık bizleri, insanlığın yararına olan daha yüksek bir yaşam tarzına yönlendirmek için daima mücadele etmektedir; vicdan sesini dinlemeleri, itaat etmeleri ve özgür olmaları konusunda insanların zihnine hep çağrı yapmaktadır.