Millî ülkü haline gelen ideallerin, milletlerin gönüllerinde yaşadığı, onların da arzuları ve istekleri olduğu, kaynağını; coğrafyanın şartlarından, tarihî olaylardan, milletin geleceğini ilgilendiren hayati önemi olan konu ve kavramlardan alarak beslendiğini, gerçekçi temellere dayandığı için de, kalıcı olduğunu görebiliyoruz.
Son iki yüzyıl içinde insanların, özellikle gençlerin bütün hayatlarını dolduran mücadelelerinde ön sıralarda yer alan ideolojiler, genellikle dünyanın her kesiminde ve köşesinde çatışmalara, kardeş kanlarının dökülmesine sebep olurken, millî ülkülerin gerçekliliğini ve geçerliliğini koruduğunu görüyoruz.
(Arka Kapak´tan)