Şeylerimiz var bizim. Yığınla şeyimiz. Hatta gitgide biz o şeylerin bir şeysiyiz.
...
Bir de yersiz şeyler var, en çok onlar zaman alır esasen. Kopmuş anahtarlıklar, bozuk paralar, dibi kalmış kremler, içinde tek dal kalmış sigara paketleri, para üstü yerine alınmış kötü sakızlar, saçlar kesildikten sonra öksüz kalmış tokalar... Onlar da esas şeylerin arasında bir gezinti halinde var olurlar.
Toplumsal yaşam bizi düzenli, işlevi belli ve kontrol altına alınmış şeylerle sarmalayarak uyumlu ve başarılı bir birey olmaya zorlasa da, asıl öykümüz yersiz şeylerin gizli tarihinde yatar. O kopmuş anahtarlığın bir zamanlar hangi kapıları açtığı, dibi kalmış o kremlerin çantamızda nerelere yolculuk ettiği, o bir dal sigaranın hangi geceden arttığı... İçine konduğumuz kaplardan sızan kendi hallerimizdir o yersiz eşyaların geçmişleri. Dönüp baktığımızda en çok ve en özleyerek hatırlayacaklarımız...
İçeriden - Kıyıdan Konuşmalar, Ece Temelkuran'ın yayımlandıkları yıllardan bugüne hep o gizli tarihimize dokunmayı sürdüren yazılarının derlemesi. Gazete yazılarının edebiyatla buluştuğu o ince çizgide...