Ünlü Fransız yazar Guy de Maupassant, Horla ve Diğer Fantastik
Hikâyeler adlı kitabında, gizemli cinayetler, hayaletler
ve insanın tüylerini diken diken eden, kanını donduran
hikâyelerle korku-gerilim severlerle buluşuyor. Oğlak Klasikleri
arasında haklı yerini alan bu tüyler ürpertici kitabı
okuyanlar, hem sınır tanımayan bir zekânın kâğıda yansımasının
tadını çıkaracak hem de her hikâyede bir sonraki
sayfayı korku, dehşet ve merak üçgeni içinde çevirecek ve
yazarın rehberliğinde hayal dünyasında sürükleyici bir yolculuğa
çıkacaklar: Doğaüstünene inanmıyorsanız artık inanacaksınız...
...küçük kuşu elime aldım. Kalbinin atışını avucumun içinde
hissedebiliyordum. Sıcacıktı. Odama çıktım. Ara sıra biraz daha
güçlü sıkıyordum. Kalbi daha hızlı atmaya başlıyordu. İğrençti
ama çok da zevkliydi. Onu boğacak oldum. Ama o zaman kan
göremeyecektim. Sonra bir makas aldım, tırtıklı kısa makaslardan.
Üç darbede ağır ağır kestim boğazını. Gagasını açıyor, benden
kaçmaya çabalıyordu ama onu yakalıyordum, evet yakalıyordum.
(...) Sonra ben de gerçek katillerin yaptığını yaptım.
Makası ve ellerimi yıkadım, kanlı suyu döktüm ve cesedi, kadavrayı
bahçeye gömdüm. Çilek ağacının altına gömdüm. Kimse
bulamazdı onu artık. Artık bu ağacın çileklerini yiyecektim. Gerçekten