Covid-19 öncesinde başlayan, ancak şimdi varlığını kuvvetle hissettiren bir çağ değişiminin ortasındayız.
Küresel ısınma, iklim değişikliği ve azalan doğal kaynaklarla yerkürenin ritmi değişti. Bilgi devrimine giden
yolda bildik hiyerarşik modeller çöktü, yepyeni iletişim biçimleri ve anonimleşen bilgi gündelik hayatı
değiştirdi. Büyük göç dalgaları ve metropolleşmeyle insan hareketlerinin ritmi değişti. Belirsizlik ve
karmaşıklık esaslı yeni bir çağın eşiğindeyiz...
Dünya nereye gidiyor?
Türkiye tüm bu dönüşümün neresinde?
Geleceğe dair senaryoların çoğu distopik bir hikâye anlatırken, henüz hikâyesini bilmediğimiz geleceğin
ütopyasını nasıl yazar, nasıl hayata geçirebiliriz?
Bekir Ağırdır büyük birikimi ve KONDA araştırmalarının önemli verileriyle yola çıkarak yaşadığımız çağ,
dünya ve Türkiye'yle ilgili sağlam değerlendirmelerde bulunuyor...