Hellenistik Heykeltraşlığın abartılı gerçekçiliği ve ustaca tekniği daha sonraki Avrupa sanatının temelini oluşturmuştur. İskender ve onun takipçileri devrimde heykeltraşlar, klasik Yunan repertuarını hermaphroditoslar, puttiler, köylüler ve boksörler gibi yeni konularla zenginleştirmişlerdir. Ayrıca barok işleniş, günlük hayat figürleri ve bireyselleşmiş portrecilik gibi yeni üsuplar da ortaya çıkmıştır. Profesör Smith, bu sanatsal dönemi yenilikler dolu bir devir olarak tümüyle yeniden ele almakta ve üslupların çeşitliliklerini, inceliklerini ve karmaşıklıklarını göstermektedir. Üstün estetik değerlere ve dışavurumcu güce sahip heykellerin yaratıcıları olan Hellenistik ustaların yetenek ve yaratıcılıkları kitaptaki pek çok resim ile gözler önüne serilmektedir. Sonuç olarak, Batı sanatının evriminde çok önemli bir yer tutan bu dönemin canlı bir değrelendirmesi ortaya çıkmıştır.