İki ciltten oluşan Hayatımı Yaşarken, yirminci yüzyılın bizce en önemli şahsiyetlerinden birinin, Emma Goldmanın otobiyografik nitelikli yapıtıdır. Emma Goldmanı bu denli önemli kılan, onun mücadeleci, gerçekten isyancı ruhunun yanı sıra, kuşkusuz yaşadığı yüzyıl başının bir devrimler ve kalkışmalar çağı olması, toplumların büyük deneylere giriştikleri bir çağ olmasıdır. Ne var ki Emma Goldmanın kişiliği, bizzat devrim için, bütün o kalkışma ve denemeler için de, bir tarihsel dönemin imkânlarını ve sınırlılıklarını gösteren bir turnusol kâğıdı olmuştur.
20li yaşlarında anarşizme katılmış, dolu dolu yaşamış büyük bir kadının hikâyesidir bu: Onunla birlikte yirminci yüzyılın başlarındaki Amerika, Avrupa ve Rusyanın muhalif çevrelerinin tam içinden yazılmış bir tanıklık okuyacaksınız. Dans edemeyeceksem, devriminiz sizin olsun, diyen Goldmanı sevmeniz için sosyalist, ya da devrimci olmanız gerekmiyor; çünkü o kendisi gerçek bir devrimci...
Metis ve Kaos Yayınları işbirliğiyle, Beril Eyüboğlunun çevirisiyle...