Suikast, İsmailî Haşîşîlerin keşfi değildi; onların yaptığı, işin adını koymaktan ibaretti. Şurası kesin olarak bilinmelidir ki, dinî bir davanın adanmış hizmetlileri olan Haşîşîler, ellerinde hançerleriyle, parayı bastıran için adam kesen bir katil güruhundan ibaret sayılamazlar. Önlerine gerçek imamlığın tesisi gibi siyasî bir hedef koymuşlar ve ne müritleri ne de liderleri, başkalarının şahsî ihtiraslarına alet olmamışlardır. Nihaî hedefleri, Sunî nizamın önünü kesip yok etmekti. Hasan Sabah ve müritleri, hoşnutsuz yığınların içindeki belli belirsiz arzuları, başıbozuk inanışları ve dinginsiz öfkeyi yeniden şekillendirip yeni bir maceraya sokarak, bu hengâmeden bir ideoloji, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir uyum, disiplin ve maksatlı bir şiddet içeren bir örgütlenme çıkarmakta muvaffak olmuşlardır. Bernard Lewis, bu kitabında, Şia mezhebi içerisinde yer alan Haşîşî tarikatının köklerinin izini sürmekle kalmayıp, hem tarikatın öğretilerinin hem de gizemli önderi Dağın Şeyhi Hasan Sabah´ın efsanevi yaşamının güncesini tutuyor. Haşîşîlerin: İslâm´da Radikal Bir Tarikat, tarihin bu ilk teröristlerine dair en kapsamlı, en anlaşılır ve en yetkin çalışmadır.