Hüccetü´l-Islâm gibi haklı bir şöhretin sahibi olan İmam Gazali´yi -özellikle içinde bulunduğumuz zaman ve anlayış biçimi itibariyle- ifrat ve tefritten uzak bir şekilde anlamak ve eserlerine muttali olmak büyük bir mesele olarak önümüzde durmaktadır. Günümüzde bu meseleyi aşma uğrunda yapılan girişim ve çabalar, hem akademik hem de oryantalist yaklaşımların soğukluğuyla daha da içinden çıkılmaz bir hal almaktadır. Çünkü her iki yaklaşım da -özellikle Gazâlî ve benzerleri söz konusu olduğunda- tek boyutlu ve çok dışarıdan kalmaktadır. Bunu aşmanın en önemli yolu ise içeriden ve muhakemeli bir bakış açısından geçmektedir.
Gazâlî bu eserinde çok temelli konulara daha çok felsefî bir terminolojinin eşliğinde açıklamalar getirmektedir. Bu eserinde İhyâ-i Ulûmi´d-Dîn´deki Gazâlî değil, başka bir Gazâlî konuşmaktadır. Eserin farklılığı da buradan kaynaklanmaktadır.