Yaşadığı dönemi gözlemliyor, sanatına malzeme yapabiliyorsa yazar, çağından sorumlu kişi demektir. Bu kitapta yer alan öykülerin çoğunluğu bu sorumluluğun ürünleridir. Hayatın, geleceğin özgürleşmesi için çırpınanlar, acımasız insanlık erimesine karşı duranlar, dişlilerin zorbalıkları var. Oluşan bu durum karşısında anlatıcı canlı, cansız nesnelerle konuşmaya girer. Durumlar, öykünün klasik yapısını zorlar, yeni anlatım biçemlerine götürür. Bu adımlarda aykırılıkların olamayacağını söylemeliyiz. Aydın Doğan, Güneşli Bayır´da biraz da bunları anlatır. Okuyunca bunu daha iyi anlayacak, bu öykülerin zamanımızın öyküleri olduğunu göreceksiniz. Zamanımızın öyküsü ise zorlu bir dönemeçten geçiyor, ama bu durum başarıya götürecek yolun adırdır. Bir öykücünün yapması gereken de bu.
(Arka Kapak)