Siegmund, evli, dört çocuk babası, kendi halinde bir keman öğretmenidir. Hayatı hayal ettiği gibi olmamış, hiçbir zaman ideallerine ve gerçek aşka ulaşamamıştır.
Helena ise, genç ve güzeldir. Onda ışık vardır, hayat vardır, çevresinin bakış açısı, diğer insanlardan daha farklıdır.
İkisi de birbirlerinde aşkı bulurlar, ikisi de birbirilerini severler. Ama bu ne yazık ki imkasız bir aşktır.
Çünkü sosyal konumlarının böyle bir aşka izin vermediği kadar, aslında ikisinin de aşka bakışları, aşka yükledikleri anlamlar ve beklentiler farklıdır.