Kum tepelerinin, çalılıkların arasında bir yere geldiler. Erkek kızı kucakladı, vücudunun bütün o sertliğini hissetti üzerinde. Yumuşacık ipekli kumaş kızın vücudunun yuvarlaklığını ortaya çıkarıyor, bacaklarına yapışan etekleri erkeğin aklını başından alıyordu. Erkeğin bacakaları üzerindeki ellerinden elektriklenen kumaş kızı da çıldırtıyordu. Akıcı bir sıvı gibi istenilen biçime giriyordu erkeğin elleri altında. Ama kendini güzel hissetmiyordu. Heyecan vericiydi yalnızca. Erkeğin kendisine sahip olmasına ses çıkartmadı. Şehvetle kendinden geçmiş, çıldırmıştı Skrebensky. Sonraları Ursula yumuşacık ve soğuk kumların üstünde yatıp parıldayan gökyüzüne bakınca kendini eskisi kadar soğuk hissetti yine. Halbuki, soluk soluğa kalmış olan adam vahşi bir tatmin içindeydi.
İlk yayımlanışında müstehcen bulunarak yasaklanan Gökkuşağı, D.H. Lawrence`ın romancılık yetenekelrinin tümünü sergilediği bir başyapıttır. Şimdi Oğlak Klasikleri arasında...