Türkiye, 1960`lı yıllarla birlikte güçlü iç akıntılar ve dış ters akıntıların etkisi altına girmiştir. Bunların basıncı ve yer çekimi, ülkenin derinliklerine doğru işlemiş, kendimizi hep bir bunalım çukuru içinde bulmuşuzdur. Bunalım yoğunlaştıkça, siyasal partilerde ve temsilcilerinde sorumluluk duygusunun yükselmesi yerine, tam tersine giderek genişleyen bir sorumsuzluk egemen olmuş bu da her süreçte kimi siyasiler ve toplumun kimi üst kesitlerinde bir askersel müdahale beklentisini koşullamıştır. Beklenti çoğu kez çağrıya varmış; çağrıya yanıt bulunmazsa, bu yönde özendirici gerekçeler oluşturulmuştur.
(Arka Kapak`tan)