Friedrich Engels, 28 Kasım 1820´de, Ren Prusyası´nda, Barmen´de bi tekstil fabrikatörünün oğlu olarak dünyaya geldi. Engels´in doğduğu yer, o dönemde sanayi bakamından Almanya´nın en gelişmiş bölgesiydi. Engels´in doğduğu Wuppertal´da gözlediği yoksulluk ve mutsuzluk sahneleri, onda, belleğinden asla silinmeyecek bir etki yaptı. İlk gazetecilik eseri olan Wuppertal Mektupları´nda (1839) Engels, fabrika işçilerinin ve Barmen ve Elberfeld zanaatkarlarının korkunç şartlarının coşkun bir tasvirini yapar. Engels tek bir demokratik Alman Devleti´nin kurulması için savaşırken, ülkenin birleşmesi sırasında Prusya´nın üstünlüğü ele geçirme girişimine karşı çıkar. Tarihsel sürecin muhafazakarlık ve Prusya ruhu engelini altedeceğine inanarak, Almanya´nın bu en gerici devletine amansız bir savaş açar. Engels, Marks´ın sağlığında, Marks´ın dehasına, yol açmak, büyük dostuna Kapital´i yazarken yardım etmek için, insan yeteneklerine göre ne mümkünse hepsini yapmıştı; onun ölümünden sonra da, geri kalan günlerini, Marks´ın hastalık ve ölüm dolayısıyla yarıda kalan bilimsel araştırmalarını, yani Kapital´in baskısına tamamlamaya hasretmek için kendi bilimsel araştırmalarını tereddütsüzce erteledi. Her şeyden önce, Marks´ın, hakkında, ölümünden kısa bir süre önce kızı Eleanor´a Engels´in birşeyler yapması gerektiğini söylemiş olduğu gibi, Kapital´in ikinci cildinin elyazmasını yayınlamak lazımdı. Daha sonra da Kapital´in üçüncü cildini ve nihayet dördüncü cildin (Artıdeğer Teorileri) elyazmalarının müsveddelerini gözden geçirmek gerekiyordu. Friedrich Engels, yeni bir çağın eşiğinde öldü. Emperyalizm ve proletarya devrimleri çağı. Tarih şimdi işçi sınıfının karşısına, Marks ve Engels´in eserlerinin doğrudan ve tam cevaplar veremediği bir takım yeni, karmaşık sorunlar çıkarıyordu. Marks ve Engels örneğine uygun olarak, teorilerini, proletaryanın sınıf mücadelesinin yeni koşullarına göre geliştirmek gerekiyordu.