Osmanlı tarihinde özel bir yeri bulunan ordu Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra da önemini korudu. Modernleşme sürecinin başlamasıyla siyasal alandaki etkinliğini artıran kurum daha sonraki aşamada toplumsal yaşamın neredeyse tamamını etkiler duruma geldi. Etkinliğinin boyutları o düzeydedir ki, çoğu zaman TC'nin tek kurucu gücü olarak ele alınabilmektedir.
TSK, siyasal alan dışında yürüttüğü çalışmalarla resmi ideolojinin halk tarafından içselleştirilmesini sağlarken askere gelen gençlere verdiği farklı alanlardaki mesleki eğitimle de rejimle bağlantılarını güçlendirdi. Yeni insanın yaratılmasını hedefleyen ordu erkeklere sağladığı avantajlarla kadınların toplumsal konumlarını olumsuz bir şekilde etkiledi.
TSK, rejimi kuran ve daha sonraki dönemde onu kollayan ve koruyan bir kurum olmakla birlikte durağan bir yapıya sahip değildir. Zaman içinde kendisi de değişime uğrayarak 21. yy'a adımını attı. Elinizdeki kitap, bu süreci anlamaya yönelik bir adımdır.