1981´de Booker, 1982´de James Tait Black, daha sonra da 25 yılın Booker ödüllü kitapları arasında birincilik anlamına gelen Booker of Bookers ödülünü alan Geceyarısı Çocukları, 20. yüzyılın en iyi 100 romanı arasında sayılıyor.
Kahramanımız Salim Sina 15 Ağustos 1947´de, tam geceyarısı dünyaya gelir: Aynı anda Hindistan bağımsızlığına kavuşmuştur. O gece büyülü güçlere sahip yüzlerce çocuk doğar. Cadı Parvati, Tokmak Dizli Şiva ve niceleri... Yeni doğan bir ulusun emekleme çağı, ergenlik sancıları, yetişkinleşme çabaları ile tam geceyarısı doğan bu çocukların maceraları gerçek anlamda içiçe geçmiştir.
Uzaklığından ötürü geçmiş somut ve anlamlı görünür, oysa bugüne yaklaştıkça her şey gitgide daha inanılmaz görünmeye başlar, diyor Salman Rushdie, kendinizi büyük bir sinemada farzedin, önce en arka sırada oturuyorsunuz, sonra sıra sıra öne doğru ilerleyip neredeyse burnunuzu dayıyorsunuz perdeye. Oyuncuların yüzleri ağır ağır oynaşan zerrelere dönüşüyor; küçük ayrıntılar devasa boyutlara ulaşıyor, yanılsama çözülüyor - daha doğrusu yanılsamanın kendisinin gerçeklik olduğu ortaya çıkıyor. Geceyarısı Çocukları´nı anlatacak en iyi ifade de bu: Düşle hakikat, gizemle büyü, fantaziyle tarihsel olgu arasında ustalıkla örülmüş bir anlatı...