1985 yılında hem Orhan Kemal Armağanı`na hem de Madaralı Roman Ödülü`ne layık görülen Geç Kalmış Ölü, Mehmet Eroğlu`nun ilk romanı Issızlığın Ortasının unutulmaz kahramanı Ayhan`ın kendi yazgısını aradığı hüzünlü bir serüvenin öyküsüdür.
Geç Kalmış Ölünün dikkat çeken iki özelliği vardır: Romanın, Doğu ile Batı`nın buluştuğu yer olarak tanımlanan Nemrut Dağı`nda noktalanan çarpıcı sonu ile Lawrence Durrell`ın İskenderiye`sini çağrıştıran bir biçimde yeniden yaratılan İskenderun. Mehmet Eroğlu, etnik, kültürel ve dinsel örgüsüyle başka hiçbir kente benzemeyen İskenderun`u Ayhan`ın öyküsüne egzotik bir fon olarak yerleştirmeyi başarmıştır.
Kabullenmediği cinsel seçiminden kaçarak, zenci bir Amerikalı`nın peşine takılan İtalyan kadın Beatrice; kökleri Beyrut`a uzanan büyük ailenin temsilcisi Fuad; tacını yitirmiş Arap kökenli bir prenses, Zeynep; şehvetli kentin karanlık geçmişinden gelen Kör Abdul; bu ilginç, egzotik liman kentinde Ayhan`ın karşısına çıkan sıra dışı kahramanlardan bazılarıdır.