Ünlü kadın hakları savunucusu Mary Wollstonecraft ile filozof William Godwinin kızı ve dönemin önde gelen romantiklerinden Percy Bysshe Shelleynin ikinci eşi olan Mary W. Shelley, son otuz yılda İngiliz edebiyat eleştirisinde keşfedilerek kadın romantizminin en önemli temsilcilerinden biri olarak sayılmaya başlamıştır.
Tanınmışlığını büyük ölçüde yazarı olduğu Frankensteina borçlu olan Shelley, romanlarında aydınlanma ve romantizm ekinlerinin kesiştiği ve çatıştığı ideolojik düzlemlerde eril romantizmi hem yücelten hem de sorgulayan söylemler yaratmayı bilmiştir. Bu nedenle Erinç Özdemir, Shelleynin yazarlığını, romanlarındaki eril ve dişil romantizm öğelerinin çatışmasını, bunların romantizm, aydınlanma ve domestiklik açılarından nasıl biçimlendirildiklerini, romanların içerdikleri çok anlamlılık ve belirsizlikleri irdeleyerek inceliyor.
Oldukça ilginç bir aileden gelen, aynı ölçüde ilginç bir hayat süren ve hem eserlerinin özellikle Frankensteinın-, hem de etrafındaki erkeklerin gölgesinde kalmış olan buruk bir yazarın dünyasına zorlu bir yolculuk niteliği taşıyan bu inceleme, Özdemirin ışık tuttuğu konulara ilgili herkes için bir başucu kitabı haline geliyor.