Kendi halinde bir çift olan Greta ile Ed´in köpeğini çalan hırsız, bir süre sonra telefonla onlardan fıdye ister. Ancak, fıdyeci, parayı aldıktan sonra köpeği geri vermez. Karakola başvuran Ed´in konuşmasına tanık olan memur Duhamell, kendiliğinden bu olayla ilgilenince, basit bir hırsızlık olayı, birtakım insanların yaşamlarını altüst eden bir olaylar zincirine dönüşür. Çağdaş polisiye romanın kraliçesi Patricia Highsmith´in yapıtlarinı başka polisiyelerden ayıran özellikler arasında, suçluyu çoğu kez sona saklama gereği duymadan olayların ayrıntılarına inmesi, insan psikolojisini ve insan ilişkilerini, suç ve suçluluk çerçevesinde ustalıkla irdelemesi, ürkünçlüğü, çaresizliği yalın ve abartısız bir dille verirken kimlik ve ahlâk sorunlarını yazınsal düzeyde mercek altına yatırması gelir. İyiyle kötünün ya da basit erdemlilikle sıradan kötülüğün çekişmesi Patricia Highsmith´in bütün romanlarının temelinde vardır. Yüzeyde durgun ve dingin, yüzeyin altındaysa güçlü ve acımasız olan üslubu, okuru sanki tutsak alır. Günlük yaşamın ayrıntılarını olaya katarak okurun merakını sonuna kadar canlı tutabilmeyi başaran Patricia Highsmith, sıradan insanların saplantılı ve abartılı sorumluluk duygularının beklenen sonu nasıl yakınlaştırdığını ustalıkla ortaya koyuyor. Polisiye roman türünün sınırlarını aşarken, onun kuralları içinde kalmaya da özen gösteren yazarın elinde anlatım, bir oyun olmaktan çıkıp sanata dönüşüyor. İnsan kişiliğinin köklerine inen, toplumun normal ya da iyi diye tanıdığı insanların karanlık yüzlerini açığa çıkaran Highsmith´in kitaplarını yayınlamayı sürdüreceğiz.