Teo Grünberg, ülkemizde pek çok düşünce insanın yetişmesine katkıda bulundu, mantık ve bilim felsefesi alanlarında uluslararası literatüre önemli hizmetler verdi. Bu kitapta, Grünbergin, 1960 yılından bu yana, dünyanın sayılı mantıkçı ve bilim felsefecileriyle tartışmalar sonucu ürettiği makaleleri yer alıyor. Bir yaşamöyküsü özelliğini de taşıyan kitap, ülkemizin çağdaş düşünce geçmişine tanıklık etmemiz sağlıyor.
Tadımlık
Önsöz
Ülkemizdeki birçok düşünce insanının yetişmesinde büyük katkısı olan, mantık ve bilim felsefesi alanlarında uluslararası literatüre çok değerli hizmetler veren ve ayrıca bilimsel çalışmaları kadar öğrencileriyle kurduğu ilişki, onları yetiştirirkenki gayretiyle de tanınan Teo Grünberg, 1960ta, yani yaklaşık yarım yüzyıl önce, Hüseyin Batuhanın teşvik ve teklifi üzerine, Hans Reichenbachın ayrılışından beri sembolik mantık okutulmayan İstanbul Üniversitesinde bir yandan mantık dersleri vermeye, bir yandan da doktora çalışmalarına başladı. Teo Grünbergin büyük serüveninin bir sonraki adımı, 1964te İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümünden doktora derecesini almaktı; 1970 yılında doçent, 1979 yılında da profesör oldu. 1966da ODTÜ Beşeri İlimler Bölümünde göreve başladı, 1982-1983te ODTÜ Sosyoloji Bölümünün başkanlığını, 1983-1994teyse, bilindiği gibi, kurulmasına öncülük ettiği ODTÜ Felsefe Bölümünün başkanlığını yürüttü. Dolayısıyla Grünbergin hem yaşamöyküsü, hem de dünyanın sayılı mantıkçı ve bilim felsefecileriyle aynı platform üzerinde, yeri gelince onlardan destek alarak yeri gelince onlarla tartışarak ürettiği değerli yapıtı, ülkemizin çağdaş düşünce geçmişine tanıklık etmemizi sağlayan vazgeçilmez belgeler sunar. Grünberg, modern mantığın Türkiyede yalnızca üniversite düzeyinde değil, lise eğitimi düzeyinde de kabul görüp yaygınlaştırılması, bu alanın ülkemizde kurumsallaşması ve gelişmesi için verdiği hizmetler nedeniyle 1998 yılında Türkiye Bilimler Akademisi Hizmet Ödülüne değer bulundu. 1994 yılında emekli olmasına rağmen hocamız hâlâ, kurduğu ODTÜ Felsefe Bölümünde ders vermeyi sürdürüyor, lisans ve doktora tezleri yönetiyor. Kendi deyişiyle: [...] kendimi ilk yıllarda ne kadar mantıkçı empirist gördüysem de, doktora tezime bakıp eski günlerimi hatırlayınca, hiçbir zaman mantıkçı empirist, hele mantıkçı pozitivist olmadığımı anlıyorum. Ben daima felsefenin bilgi verdiğini, gerçek hakkında bilgi verdiğini savunmuşumdur... Bilgi, bir nevi hammadde sunuyor; felsefeci bunu arındırıyor, yetkinleştiriyor. Bilimsel önermeleri felsefe süzgecinden geçirerek tam bilgi, güvenilir bilgi elde ediyor. Bugün hâlâ felsefenin salt a priori bir disiplin olmadığını, bilimin verilerinden yararlandığını ve yararlanmak zorunda olduğunu, salt a priori hiçbir bilgi sağlayamayacağını düşünüyorum. Bu bakımdan felsefe ve bilim arasında bir ayrım yoktur. Öte yandan salt empirik bilgi de mümkün değil, Popperın dediği gibi, mantık çıkarımları yapılmadan, akıl yürütmeler olmadan kaba gözlemlerle hiçbir bilgi elde edilemez. [Cogito 40 (2004), s. 46] İşte tam da bu bağlamda mantığa dayalı analitik düşünme geleneğinin felsefe eğitimi ve araştırmaları için vazgeçilmez bir öğe olması yönünde çaba gösteren Grünbergin, bir bölümü saygın uluslararası dergilerde yayımlanmış çok sayıda makale ve bildirisi vardır. Elinizdeki kitap, Grünbergin 60lı yıllarda başlayan serüveninin farklı dönemlerine ışık tutan makalelerden derlendi; makaleleri kronolojik sırayla sunuyoruz. Grünbergin daha önce Türkçede yayımlanmamış makalelerinden oluşan diğer bir seçkinin, ve diğer kitaplarının yayın hazırlığı sürüyor; felsefe okurlarına ve öğrencilerine yakında bu yapıtların da YKYden çıkacağını haber verelim.
E. Efe Çakmak, İstanbul