İsrailli bir tarihçi ve dünyanın önde gelen faşizm uzmanlarından biri olan Zeev Sternhellin en önemli çalışmasıdır Faşist İdeolojinin Doğuşu. Sternhell bu kitapta faşist ideolojinin köklerini ve faşist hareketin gelişimini büyük bir titizlikle irdeliyor ve tam bir soyağacı çıkarıyor. Bunu yaparken, gerçek beşiği dediği Fransa'daki doğumundan, İtalya'da, 1914'ten itibaren milliyetçiler ve fütüristlerle birleşip çiçeklenişinin izinde, sırtını dayadığı toplumsal mitler, yarattığı psikolojik ve ahlaki zıtlıklara kadar, faşizmin bütün gelişim aşamalarını gözler önüne seriyor. Ayrıca Sternhell, Marksizm'in anti-materyalist ve anti-rasyonalist Sorelci devrimci revizyonunun, kaygıları ekonomik olmaktan çok etik ve ahlaki olan bir revizyonun neden olduğu tartışmaların ışığında, militan faşizmin pek çok siyasi ve entelektüel temsilcisini (Mussolini, Valois, Mosley, José Antonio Primo du Rivera) olduğu kadar faşizme organik olarak bağlı olmayan siyasetçiler ve özellikle Nietzsche, Sorel, Barrès, Labriola, Pareto, Corradini gibi düşünürleri de tek tek irdeliyor.
Zeev Sternhelle göre faşizm, kendi otonomisi ve düşünsel bağımsızlığı içinde, liberalizm ve Marksizm, demokrasi ve pozitivizm gibi yerleşik sistemlere karşı olan, bir kopma ideolojisidir; milliyetçilik ile Marksizmin anti-materyalist revizyonunu birleştirerek, yeni ve kendine özgü toplumsal bir kültürün temellerini atar. Hem toplumsal hem de birey karşıtı bir kültürdür bu.
Faşizmi temelde kültürel bir fenomen olarak ele alan Zeev Sternhell, iki savaş arasına sıkışıp kalmış gibi duran söylemlerin günümüzü anlamamıza ne denli yardımcı olduğunu da bize gösteriyor.