Her sanatçının öncelemek istediği, nesneye bağlı bir amacı vardır. Bir heykeltraş varlığın kaçıp giden görüntüsünü üç boyut içinde dondurmak, devinimlerin düzensizliğini bir biçeme getirmek için çabalar. Bir müziksever ruhsal coşkuyu kımıldatmak peşindedir. Bunu yaparken doğanın senfonilerini gönül kulağıyla dinler. Zira doğa hiçbir zaman sessiz değildir. Susuşu bile hep aynı notaları mırıldanır. Edebiyatçı dünyayı en içteki arzusuna göre yeniden şekillendirir. Fakat hiçbir sanatçı - gerçeği yadsısa da - gerçeksiz edemez.