Çağ karanlık görünüyor. Öyle ki son ikiyüz yıldır her tarafta hayaletler görmeye alışacak kadar aydınlıktan yoksunuz. Aristoteles´in, Descartes´in, Hume´un, Kant´ın, Hegel´in, Marx´ın, Nietzsche´nin hayaletleri, ´Katı olan her şeyin buharlaşıp havaya karıştığı´ bu kasvet verici sisli atmosterde kitap sayfaları üzerinde bir o yana bir bu yana başıboş dolaşıyorlar. Bu toz duman içerisinde koşuşturanlar, yalnızca felsefenin karakterleri değil, aynı zamanda bu karakterlere musallat olan kavramlar da boşlukta uçuşuyorlar: Özne, Tanrı, demokrasi, adalet, gelenek, özerklik, özgürlük, beğeni, yargı, meşryiyet, devrim, erdem vb. (...) Liste uzadıkça, emin olalım ki, etrafımızı çeviren kasvet verici sis tabakası da yoğunlaşacak, daha da kararacaktır. Soruldukça çoğalan sorular yığınının faili ve sorumlusu kim? Havayı karartan kim?