Erkekler ve Kadınlar... Ne kadar çok şey söylendi ikisinin de dünyası üzerine. Sanatın gündeminden ise hiç çıkmadılar. Nasıl çıksınlar? Sanat doğrudan insanla olan, insanla hayat bulan bir insani yaratım değil mi? Ancak erkeklerin dünyası için yazılanlar da kadının dünyası için yazılanlar da giderek sıradanlaştı. Temalar, olaylar hep aynı ve öykü olsun, roman olsun, sinema olsun birbirini tekrar etmeye başladı. İşte tam bu noktada Evren Madran aslında erkeklerin dünyası üzerinden çok farklı bir nokktaya koyuyor kamerasını. Erkeklerin dünyasına belki de hiç bakılmamış bir noktadan bakıyor. Onların bilinçaltı ile verili toplumsal, erkek egemen bir dünyanın kesiştiği nokta burası. Acaba erkeklerin dünyası diye adlandırdığımız dünyanın ne kadarı gerçekten erkeklerin? Onları kendi dünyalarının dışına iten koşullar da yok mu?
Erkeklerin Dünyası`ndaki öykülerde Evren Madran işte böyle oldukça zor bir sorunsalın peşine düşüyor. Anlatımı ve öykülerinin kurguları sayesinde bu güç işin altından kalkıyor.