Ash O`Halloran aslında hayatının baharını yaşaması gerektiğini biliyordu. Yirmi dokuz yaşındaydı, sarışındı, güzeldi ve en önemlisi kendi ayakları üzerinde durabiliyordu. Yaşıtı diğer kadınlar gibi her gece dışarı çıkıp eğlenmeyi, umursamaz davranmayı, Bridget Jones tarzı bir hayat sürmeyi ve aşık olmayı o da çok istiyordu. Hiç değilse çok yakın olamaz mıydı?
Ama olmuyordu işte. Birlikte büyüdüğü kuziniyle arası kötüydü. Erkeklerle ilişkileri uzun sürmüyordu; çünkü terk edilmekten korkuyordu ve bu yüzden ayrılık konusunda ilk hamleyi hep o yapıyordu.
Borsa milyoneri Alistair Brannigan onun için doğru erkek olabilir miydi? Bir aşçıyla bir milyonerin ilişkisi sürebilir miydi? Ash, bir yandan bunun kararını vermeye çalışırken, bir yandan da yemek pişirdiği şirkette çalışan Dan`in, sevdiği kadın Cordelia ile ilişkisine tanık oluyor ve kendine soruyordu: Bayan Özgüven olmak bazen her şeyi kaybetmek demek miydi?