Aykırı Edebiyat denince Anais Nin olmadan asla olmaz... Aykırı ama en aykırı metin... Ve insanı alıp götüren bir anlatım tarzı:
Leila gözleri açık sırtüstü yatıyor, Elena´ya bakıyordu. Elena´nın elini alıp bir süre öylece tuttu, sonra kimonosunun altına kaydırdı ve göğüslerinin üzerine bıraktı. Elena onu okşamaya başladı. Leila özel dikilmiş giysisini açmıştı; bluz giymemişti. Ama dar bir etek vücudunun kalan kısmını sıkı sıkıya sarıyordu. Elena Leila´nın elinin elbisesinin altında narince ilerleyerek çoraplarının üstüyle külotu arasında bir açıklık aradığını hissetti; hafifçe sol tarafına döndü. Böylece başına Leila´nın göğüsleri üstüne koyup öpebilecekti...
Şapkaları düşmüş, saçları uçuşarak, Leila´nın yaz sıcağına karşı panjurları indirilerek karartılmış evine girdiler. Leila elinden tutarak Elena´yı yatak odasına götürdü. Geniş yatağa birlikte düştüler...
Alçakta bir sedirde, kabarık bir yastık denizine oturdular. İlk hareket eden Leila oldu. Mücevherle süslü elini Bijou´nun eteğinin altına kaydırdı. İpeksi iç çamaşırı bulmayı umduğu yerde beklenmedik şekilde ete dokununca şaşkınlıkla hafifçe yutkundu...
(Arka Kapak)