Dünyaya sessizce gelmişti eğreti gelinler ve yine öyle gideceklerdi. Mezar ziyaretlerinden biri Kostak Emine´yi ele verdi; yazarıyla karşılaştırdı. Denizli´den (Göller Şehri´nden) başka hiçbir yerde yaşanmamış olan ´eğreti gelin geleneği´ni el altından yürüten zengin aileler, ergen oğullarını kadın bedeniyle tanıştırıp evliliğe hazırlarken, kendi evlerinde özel döşeli bir oda açıyorlar. Sevişgen bedenlerini karın tokluğuna mektepli delikanlılarına sunan bu kadınlar, kozalarını delip kelebek olmak isterlerse, kızgın buhara sokulup canlanmaları önleniyor: Eline bohçasıyla yüreği tutuşturulan eğreti geline, ´Bu evde işin bitti´ deniliyor. Evsiz barksız kaldığında, bir zamanlar gelinlik yaptığı tutkulu erkekleri bazen onları korumaları altına alsa da yasakları, geçmişi keskin ve kırıcı, aşkları büyülü ve kalıcı...1930´lu yılların eğreti gelinleri, bir Atıf Yılmaz filmine de konu oldu. Güçlü bir oyuncu kadrosuyla eylülde ´motor´ derken, ´Eğreti Gelin´ bir daha dünyaya gelecek.